Opening Tomorrow Night - Jeremy Mann
Yağmur sonrası bir şehrin,
soğuk ve griye çalmış ıslak sokaklarındaki su birikintilerinin içinde seni, yansımanı aradım
Pek çok parıltı buldum o kararmış göletlerin içindeki yalnızlığımda
Kiminin sahibi sokak lambaları, kiminin ki ise yoldan geçen bir adamın sigarasını yakmaya çalıştığı kibritin ışığıydı
Sanırım sularda ışıldayan bir de ayın bulanık beyaz rengi vardı
Bunca hengâmenin içinde bir tek sen yoktun her yağmur tanesiyle dalgalanan yarınlarda
Girdiğim kara tünellerime ışığım olmasını umduğum aydınlığın, belki de düşmemişti üzerime
Belki de sadece yansız sevdamın renkleri vardı o çamurlu sularda
Daha önce hiç bu kadar korkmamıştım gecelerinde kaybolduğumun şehrinin sokaklarında
Sırılsıklam olmama rağmen, ıslanmaktan sakınaraktan kaçmaya başladım
Başımı soktuğum evim bile yabancıydı artık, sanki beni istemiyor hep dışında bırakıyordu içindeyken
Öyle ki üzerimden şu yağmurları bile kesememişti
Uyumaya karar verdim; belki güzel bir iki düş görme umuduyla bu geceyi de atlatmak istedim
Sana trenle geldiğim, kalbimi kaybettiğim o günden sonraları yaptığım gibi
Soğuk çarşafların içinde büzüştüm, ısınmaya çalıştım, ama olmadı;
Bedenim değil içimde benim de bilmediğim bir yerlerim üşüyordu
O treni düşündüm sonrada, oturduğum kompartımandaki o çocukların simaları geldi aklıma
Biraz ürkek ve uykulu ama umutlu o bakışları sana yordum, bir an için keşke bana öyle bakabilseydin
Ortaokul yıllarında evden ayrı okumanın hüznü ve hasretiyle evlerine gidiyorlardı birkaç gün içinde olsa tatillerini yapmaya
Bende sana geliyordum ama şimdi sana dair beslenen özlemin içimde birer yağmur bulutu olacağını kim bilirdi o zaman
Daha sonrada senin öğrenci evindeki ilk gecem aklıma geldi
Pembe hırkanın içinde kaybolmuş gülen yüzünde yüzmüştüm saniyeler içinde, sen hiçbir şey fark etmemiştin
Soğuk geçen gecenin içinde battaniyelerine sarılıp seni bulmuştum desenlerinin içinde, sen hiç bilmemiştin
Ertesi günün sabahı ise benim için hiç olmamıştı; sadece senin gününü yaşamak için kalktım yatağımdan
Artık başka yarınlarda başka geceleri görmek diğerleri gibi bu sabahı da unutulmuş geçmişimde eritmek istemiyordum
Çünkü hak etmiyordu aklımın raflarında yitirilmeyi, içinde her saniye seni yaşayan birkaç günlük dünüm
Zamanın adaleti işte yine saniyesi saniyesine hayatımdan çalıyor ve bana sormuyordu, hiç sormamıştı zaten
Oysa neler vermeye razıydım birlikte hazırladığımız akşamüstü kahvaltısının dakikalarını satın almaya
Şimdi itiraf ediyorum arkadaşlarına giderkenki bindiğimiz otobüsü ben bozmuştum
Yine dönüş trenimizin rötar yapmasındaki tek suçluda benim ama nasıl yaptığımı sorma söyleyemem
Sadece biraz zamanından çaldım, senin dakikalarından kendime bir saat yaptım ama pilini koymayı unuttum
Evime döndüğümün de yürüdüğüm yollardaki ayak izlerinde seninkileri aradım
İçtiğim kahvede senin suyunu, yediğim yemekte senin tuzunu aradım, yoktu
Olsun görmezsin hayatın bütün renklerini, birazda sen bularsın berrak suları yaşamın; dedim kendime
Olmadı,
Yapamadım,
O trenle uğurlamadan önce yine görmem lazımdı seni
Söylemem lazımdı bendeki bu bir iki günlük geçmişini
Buluştuğumuz yağmurlu günün ilk anlarında girdin içimdeki sana açtığım dünyaya
Unuttuğum geçmişimden kırıntılar buldun belki de kalbimde
Ben alıştım sen mi alışamayacaktın tüm bu yıkıntılar şehrine, bilemezsin ki sende bir şehir yıktın gidişinle
İşte öyle bir günün ardından yağmurlar hiç durmadı benim için
Donuyorum çıplak ruhuma çarpan yağmur damlalarıyla
Ama yine de soğuk çarşafların arasında bilinmez bir sabaha uykuya dalıyorum
Eski defterlerden denemeler
Alp Özgirgin
0 yorum:
Yorum Gönder